6 Mayıs 2018 Pazar

10C SINIFI BİLİM UYGULAMALARI DERSİ


BİLİM UYGULAMALARI



DENEY 1 - PARAMESYUM KÜLTÜRÜ


Paramesyum (Terliksi Hayvan) tek hücreli yani ökaryotik bir organizmadır. Boyutları 50-350 mikrometre arasında değişmektedir yani gözle görebileceğimizin çok altındadır. Dinlenmiş ve içinde bol besin bulunduran sularda çok miktarda bulunurlar. Asidik ortamları severler. Besin olarak tükettikleri organizmalar bakteriler, mayalar ve alglerdir. Paramesyum kültürü akvaryumda yaşayan yumurtlayan balıkların yumurtadan yeni çıkan yavrularının ana besinini oluşturmaktadır. Yavruların protein ihtiyacını karşılamaktadırlar. Yumurtlayan balıkların yavruları çok küçük olduğundan paramesyum onların tüketebileceği en kolay besindir. Bizim de deneyimizin önemi laboratuvar ortamında bu şartları sağlayarak paramesyum kültürü oluşturmak. Araç-Gereçler: Akvaryum suyu (5 ay temizlenmemiş), ağaç dalı ve yaprağı, lam, damlalık, mikroskop Deneyin Yapılışı: İçerisinde paramesyumun oluşabilmesi için uygun ortam bulunduran akvaryum suyu (Şekil 1) bulduk. Deney suyunun içerisine ağaç yaprağı ve ağaç dalı koyduk (Şekil 1). Karanlık bir ortamda iki hafta kadar beklettik. Damlalık yardımıyla hazırladığımız kültürden birkaç damla örnek alıp lam üzerine damlattık ve mikroskopta inceledik (Şekil 2).


Şekil 1: Paramesyum kültürünün hazırlanması
Kültür İçerisinde paramesyumların oluşabilmesi için uygun şartlar sağlandıktan sonra alınan örnekleri laboratuvarda mikroskop yardımıyla inceledik ve paramesyum kültürünün oluştuğunu gözlemledik.  Suyumuzu 2 hafta karanlık bir ortamda beklettikten sonra normal ortama aldık. Damlalık yardımıyla suyumuzdan birkaç damla örnek alıp lamele damlattık ve lameli mikroskoba yerleştirdik ve suyu inceledik. Sonuç: İçinde paramesyum kültürünün oluşabilmesi için uygun şartların sağlandığı suyumuzu laboratuvarda mikroskop yardımıyla inceledik ve paramesyum kültürünün oluştuğunu gözlemledik.
Şekil 2: Paramesyum kültürünün mikroskopta incelenmesi

DENEY 2 - MONOHİBRİT ÇAPRAZLAMA


Gerçek bilimsel çaprazlamalar ilk olarak Gregor Mendel tarafından yapılmıştır. Mendel elde ettiği dölleri her zaman yeniden çaprazladı ve bazı oranlar elde etti. Elde ettiği bu oranlarla kalıtımla ilgili çeşitli kuramlar oluşturdu. Deneyimizde genetiğin temel olaylarını uygulamalı olarak görmek için oldukça uygun bir organizma olan Drosophila melonagaster’i kullandık. Deneyimizde kullandığımız sinekleri Atatüğrk Üniversitesi Biyoloji Bölümünden temin ettik. Önce rengi yönü ile çaprazlama yaptık. Açık renkli sinekler (Oregon) ile koyu renkli sinekleri (ebony) çaprazladık. F1 ve F2 döllerini oluşturduk. Daha sonrada kanatlarının bulunup bulunmaması yönü ile ayrı bir çaprazlama yaptık. Kanatlı sineklerle (Oregon) kanatsız sineklerin (Vestigle) çaprazlamasını yaptık.
Besiyer için; mısır unu, şeker, bira mayasıagar, saf su kullandık. Sinekleri eterle bayılttıktan sonra fenotiplerine göre sayıp ayrımlarını yaptık. Çaprazlama yaptıktan 5 gün sonra atasal bireyleri uzaklaştırdık. 10 gün sonra ise yeni oluşan bireylerin oranlarını tespit ettik.
Açık ve koyu renkli sineklerin çaprazlanmasından F1 dölünün hepsi açık renkli olmuştur. Buradan anlaşılıyor ki hem açık hemde koyu renkli sinekler homozigot yapıdadır. F1 dölündeki açık renkli bireyleri kendi arasında çaprazladığımızda ise 62 açık, 21 koyu renkli birey elde ettik. Yani monohibrit çaprazlamada oluşması gereken 3/1 oranını deneyimizde gözlemiş olduk (Şekil 3).

Şekil 3: Açık ve koyu renkli bireylerin çaprazlamasının şematik gösterimi

 
Şekil 4: Deneyimizde yaptığımız çaprazlamalardan  biri.

Kanatlı ve kanatsız bireylerin çaprazlamasından ise F1 dölünde tüm sineklerin kanatlı olduğunu gördük. Buradan her iki fenotipinde homozigot olduğunu ve kanatlılığın baskın olduğunu belirlemiş olduk. F1 dölündeki kanatlı bireylerin kendi arasındaki çaprazlamadan ise 100 kanatlı, 30 kanatsız birey elde ettik. Kanatsız bireylerin F2 dölünde yeniden oluştuğunu gözlemiş olduk. Renk yönü ile yapılan çaprazlamadaki gibi yaklaşık olarak yine 3/1 oranını elde ettik.



DENEY 3- BAKTERİ KÜLTÜRÜ HAZIRLAMA


a) Besi ortamının hazırlanması:
100 ml su manyetik karıştırıcıda ısıtıldı. Belirli bir sıcaklığa gelince bu suya, içerisinde çeşitli besinler bulunduran nütrient agardan eklendi. Kaynayıncaya kadar karıştırma işlemine devam edildi (Şekil 5). Daha sonra ısıtıcıdan alınıp ağzı kapatılarak soğumaya bırakıldı. Eli yakmayacak dereceye kadar soğuduktan sonra petri kaplarına döküldü. Bir sonraki gün kullanılmak üzere  buzdolabına konuldu.

Şekil 5: Besi ortamının hazırlanması
b) Bakteri ekiminin yapılması 
Hazırlanan besi ortamına oluşturulan toprak ve tükürük çözeltilerinden bakteri ekimi yapıldı. Bu amaçla öze olarak adlandırılan bakteri ekim aleti kullanıldı. Öze ispirto ocağında ısıtılarak steril edildi. Daha sonra besiyerinin kenarına değdirilerek soğuması sağlandı. Toprak ve tükürük çözeltilerine değdirilen öze besi ortamının üzerinde gezdirildi. Böylece çözeltideki bakterilerin besi ortamına geçmesi sağlandı. Ayrıca çamaşır suyuna daldırılan kurutma kağıtları da besi ortamına bırakıldı.

c) Bakterilerin çoğaltılması
Bakteri ekimi yapılmış besiyerleri etüve konuldu. Etüv 30 derecelik sıcaklığa ayarlandı. Bakterilerin çoğalması için bu ortamda bir gün bekletildi. Bir gün sonra petri kaplarındaki besi ortamı yeniden incelendi. Yapılan inceleme sonucunda hem toprak hem de tükürük çözeltisi içeren besiyeri bölümlerinde bakterilerin çoğaldığı gözlendi (Şekil 6). Dolayısı ile hem toprak hem de tükürükte bakteri bulunduğu sonucuna ulaşıldı. Çamaşır suyu konulan yerlerde ise bakteri çoğalmadı. Yani çamaşır suyunun bakteri öldürücü özelliğe sahip olduğu belirlenmiş oldu.

Şekil 6: Bakteri kültürünün çoğalması


DENEY 4- KAN GRUBU TESPİTİ



Kan grubunun belirlenmesi amacıyla Anti A, Anti B ve Anti D temin edildi. Okulumuzun yakınındaki sağlık ocağında, bize ait kan örnekleri  alındı (Şekil 7).. Kan örneklerini içeren tüpler kullanılıncaya kadar laboratuvarımızda buz dolabında + 4C'de bekletildi. Daha sonra bu tüplerden enjektörlerle  alınan kandan üçer damla lamın üzerine damlatıldı. Birinci kan damlasının üzerine Anti A, ikincisine Anti B, üçüncüsüne ise Anti D damlatıldı. Üzerine serum damlatılan kan örnekleri bir süre kürdanla karıştırıldı (Şekil 8). Çökelme olup olmadığı gözlendi. Yaptığımız deneyde A+, AB+ ve 0+ kan grubu tespit edildi.  

 Şekil 7: Kan grubunun tespiti için yaptığımız deney
Şekil 8: Laboratuvarımızda yaptığımız kan grubu deneyine ait görüntüler.


DENEY 5- BİRA MAYASINDA TOMURCUKLANMA


Eşeysiz üreme, tek ata canlıdan yeni canlılar oluşması olarak tanımlanabilir. Eşeysiz üreme çeşitlerinden biri olan tomurcuklanma, bira mayalarında (tek hücreli mantar) gözlenen üreme çeşididir. Bira mayasında yeni oluşan hücre ana hücreden ayrılmayarak koloni de oluşturabilir ya da ana hücreden ayrılarak serbest de yaşayabilir. Biz de bu deneyimizde eşeysiz üremenin çeşitlerinden biri olan tomurcuklanmayla üremeyi gözlemlemek için  bira mayasının çoğalmasını sağladık. Bu amaçla;
  • Bir adet beherglasın içine maya, toz şeker ve su koyduk.
  • Bir cam çubuk yardımıyla iyice karıştırdık.
  • Karıştırma işlemini tamamladıktan sonra beherglasın ağzını küçük bir aralık bırakacak şekilde kapattık.
  • Ağzını kapattığımız bu beherglası 48 saat boyunca bir dolabın içinde beklettik.
  • 48 saat beklettiğimiz maya çözeltisini, deney tüplerinde seyrelttik.
  • Seyrelttiğimiz bu deney  tüpündeki karışımdan örnekler alıp lam üzerine damlattık.
  • Son olarak hazırladığımız preparatı mikroskopta inceledik.
Şekil 9: Maya hücrelerinde tomurcuklanm ile üremenin gözlenmesi için yapmış olduğumuz deneyin aşamaları 
48 saat beklettiğimizde karışımdan elde ettiğimiz örneklerde maya hücrelerinin tomurcuklanma ile çoğaldığını gözledik. Hem serbest halde olan hem de ana hücreden ayrılmayarak koloni oluşturanların olduğunu tespit ettik.



DENEY 6- MENEKŞEDE VEJATATİF ÜREME


Menekşe çok güzel ve özel bir bitki. Menekşeyi çiçekçiden hazır almak yerine kendinizde evinizde yetiştirebilirsiniz. Bizimde bu deneydeki amacımız menekşe yaprağını köklendirmek ve daha sonra yeni menekşeler elde etmek. İlk olarak çoğaltmak istediğiniz menekşeden sağlıklı bir yaprak koparın. Kopardığınız yaprak iki tane olursa alacağınız sonuç daha garanti olur. Bir bardak suyun içine menekşe yaprağının uzun sap kısımlarını suyun içinde kalacak şekilde koyun. Sonra hafif güneş alan bir yere bırakın. 2-3 hafta sonra menekşe yaprağının yavaş yavaş köklenmeye başladığını göreceksiniz (Şekil 10). Ayrıca suyu azaldıkça ilave ediniz.

Şekil 10: Menekşe yaprağında 20 gün sonra oluşan yeni kökler

Şekil 11:  40 gün sonraya ait kök ve yapraklar


Köklenen menekşeler (Şekil 11) artık saksı için hazır demektir. Menekşeler için saksıya uygun toprağı koyduktan sonra köklenmiş menekşeleri dikkatlice saksıya yerleştiriniz (Şekil 12). Lütfen su vermeyi unutmayınız.

Şekil 12: Saksıya ektiğimiz yeni menekşelerimiz.



ETKİNLİK 1- KOMÜNİTE MODELİ HAZIRLAMA


Şekil 13: Komünite örneği
Aynı alan içerisinde birbiriyle ilişkili tüm popülasyonların oluşturduğu topluluğa KOMÜNİTE denir. Komünite içinde bitki, hayvan,mantar ve bakteri gibi birçok organizma yer alabilir.Bir gölde yaşayan su bitkileri, omurgasız ve omurgalı hayvanlar ile mikroorganizmalar komüniteyi oluşturur. Çok sayıda tür içeren komünitelerde canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için ihtiyaç duydukları alana BİYOTOP denir.


Şekil 14: Komünite örneğinin hazırlanması
Şekil 15: Hazırladığımız komünite örneği
Şekil 16: Hazırladığımız komünite modeli

DENEY 7- GIDALARDA KÜF OLUŞUMU

Küf mantarları, nemli ve besinli ortamda çoğalırlar. Çevredeki atıkları çürüterek doğaya katkıda bulunurlar. Bunu hif denilen yapıları aracılığıyla gerçekleştirirler. Bir kısmı hayvanlar ve insanların üzerinde parazit olarak da yaşayabilir. Küf mantarlarından penisilinin gibi çeşitli antibiyotikler elde edilebilmektedir.
Deneyimizdeki amacımız çeşitli gıdalarda küflerin oluşumunu ve çoğalmasını gözlemek. Bu amaçla elma ve kaşar peyniri kullandık. Kullandığımız elmanın belirli aralıklarla fotoğrafı çekilmiş ve küf oluşumu takip edilmiştir (Şekil 17).


Şekil 17: Elmada zamanla  küf oluşumu
Yine aynı şekilde kaşar peynirinin de belirli aralıklarla fotoğrafı çekilmiş ve küf oluşumu takip edilmiştir (Şekil 18). Deneyimiz sonucunda hem elmada hem de peynirde küf oluşumu gözlenmiştir. Küf oluşumu 5. günde belirgin olmuş, 16. günde ise tüm yüzeyi kaplamıştır.
Şekil 18: Kaşar peynirinde zamanla küf oluşumu

DENEY 8 - PATATESTE VEJATATİF ÜREME


Üzerinde gözenek bulunduran patatesler parçalara ayrılarak içinde toprak bulunan saksılara yerleştirildi. Patateslerin üzeri toprakla kaplandı. Belirli aralıklarla su verildi. Uygun sıcaklıkta ve yeterli ışık alan bir ortamda iki ay süre ile bekletildi. Sürenin bitiminde saksıdaki toprak boşaltıldı. Yeni patateslerin oluştuğu gözlendi (Şekil 19). 
Şekil 19: Patateste vejatatif üremeyi gözlemek için yaptığımız deneyin aşamaları

ETKİNLİK 2 - RENK KÖRLÜĞÜ TESTİ

Renk körlüğü; göz retinasında koni hücrelerinin bulunmaması yada eksik bulunması sebebiyle oluşan bir hastalık olup, tam olarak nedeni bilinmemektedir. Ancak renk körlüğünün çoğu kalıtsal olup doğuştan gelmektedir. Fakat bazı renk körlüğü bulunan kişilerde hastalık kalıtsal değildir. Kullanılan ilaçlar ve göz sinirindeki rahatsızlıklar renk körlüğüne neden olabilir. En çok görülen tipi kırmızı ve yeşilin ayırt edilememesidir. Renk körlüğü kadınların taşıyıcı olması sebebiyle, kadınlara nazaran daha çok erkeklerde görülür. Her 20 erkekten ve her 200 kadından birinde renk körlüğü vardır. Okulumuzda 9. sınıfta okuyan 84 öğrencinin renk körü olup-olmadığını belirlemek için etkinlik yaptık. İçerisinde sayıların yazılı olduğu görseller öğrencilere gösterildi (Şekil 20). Görselde ki sayıyı söylemeleri istendi. Etkinliğimize katılan öğrencilerden renk körü olan öğrenci tespit edilmedi.

Şekil 20: Renk körlüğü testi için kullandığımız görseller



BİLİM UYGULAMALARI DENEY 1   -   PARAMESYUM KÜLTÜRÜ Paramesyum (Terliksi Hayvan) tek hücreli yani ...